8 Temmuz 2013 Pazartesi

Kuru Börülce Kıymalı



Malzemeler


  • 1,5 su bardağı börülce

  • 150 gr kıyma

  • 1 büyücek soğan

  • 1 yemek kaşığı domates salçası

  • 1yemek kaşığı margarin

  • 3 yemek kaşığı ayçiçek yağı

  • tuz

  • karabiber

  • biraz tarçın

Tarif


  • Börülceyi ayıklayıp akşamdan suda ıslatın

  • Soğanı yıkayıp incecik doğrayın;yağla birlikte ateşe koyun

  • Arada karıştırarak hafifçe börttürün,kıymayı katın ve karıştırmaya devam edin

  • Suyunu çekince salça,biber,tarçın,suyu süzülmüşbörülce ve üzerini örtecek kadar ılık su koyun

  • Börülceler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirin

  • Yeterince tuz koyup bir iki taşım kaynatın



Kuru Börülce Kıymalı

Gaziantep Helvaları

Güneşin ve Ateşin Tadı


Gaziantep Ticaret Odası


Helvanın tatlı çekiciliği karşısında nefsi tutup karşı koymanın imkânsızlığı en güzel bu deyişte dile getirilmiştir. Gaziantep’in tahini i, fıstıklı, küncülü, leblebili, kendir tohumlu helvaları, tadına doyum olmayacak mükemmelliktedir.


Yaprak yaprak dökülen tahinli helva gibisi yoktur. Tahinli helvayı tırnaklı ekmek ile dağıtmak sık görülen bir âdettir. Hayır için olduğu kadar, tuttuğu dileği yerine gelenler de helva-ekmek dağıtırlar. Cenaze sonrası halka helva-ekmek dağıtılır.


Tahinli helvanın içine konulan boz fıstık tane tane zümrüt gibi parıldar. Aralara öğütülmüş fıstıkla karıştırılarak kat kat dökülmüş levha levha ayrılan unlu helva ise bambaşka bir lezzettir.


Susamlı kıtır helva ince levhalar halinde dökülür, kare veya dikdörtgen biçiminde kesilir. Susama Antep ağzında küncü dendiği için susamlı helva ‘küncülü helva’ olarak da anılır. Kimi zaman içine çıtır çıtır kendir tohumu konulup çeşni kazandırılır. Susamlı kıtır helvanın içine katılan leblebi tatlısını dengeler, yedikçe yenilen bir eğlencelik olur.


Helva, Anteplinin ağzını tatlandırdığı gibi dillerden de düşmez, türküleri şenlendirir



Gaziantep Helvaları

Sebzeli Kremalı Biftek



Malzemeler


  • 1 adet patates

  • 1 adet havuç

  • 4 çorba kaşığı bezelye

  • Yarım kilo biftek

  • 2 su bardağı Sıvı Krem Şanti-

  • Süt kreması

Tarif


  • Patates ve havucu küp küp doğrayın

  • Doğranmış sebzeleri ve bezelyeleri bir tencerede 10-15 dakika haşlayın

  • Fırın tepsisini yağlayın ve biftekleri dizin

  • Bifteklerin üzerine haşlanmış sebzeleri pay edin

  • Sebzelerin üzerine 1 su bardağı Sıvı Krem Şanti- Süt Kreması’nı yayın ve tepsiyi fırına sürün

  • 250 derecede fırında 35 dakika pişirin

  • Biftekleri fırından çıkarır çıkarmaz üzerine kalan 1 su bardağı Sıvı Krem Şanti-Süt Kreması’nı pay edin

  • Sıcak servis yapın



Sebzeli Kremalı Biftek

Gaziantep Mutfağının Baharatları

Güneşin ve Ateşin Tadı


Gaziantep Ticaret Odası


Antep yemeklerinin asıl baharatı karabiberdir. Karabiber, hemen hemen her yemeğe son anda ekilir. Çoğu kez karabiberin içine az da olsa başka baharatlar katılır, bu yüzden her evin karabiberi farklıdır demek abartılı olmaz. Aktarda tane karabiber taze taze çektirilir, böylece kokusu daha güçlü olur. Çektirilirken içine biraz başka baharatlar eklenerek bibere esrarengiz kokular kazandırılır. Kimisi, biberi çektirirken içine yaklaşık yüzde beş oranında, yenibahar koydurur. Karabiber, içine konan baharatlardan, özellikle yenibahardan ötürü kimi sıman bahar olarak anılır.


Antep mutfağında kırmızıbiber iki türlüdür, toz ve ince pul kırmızıbiber. Antep pul biberi diğer şehirlerdeki iri iri pul değil, ipek gibi incecik pul şeklinde olur. Ayrıca çok ince pudra gibi çekilmiş kırmızı biber de kullanılır. Acılık derecesi isteği göre değişse de, Antep biberi aşırı yakıcı bir acılıktan ziyade, dengeli ve lezzetli bir acılığa sahiptir. Toz biber ise parlak kırmızı renkte, tatlı veya acı olabilir.


Türk mutfağında pek bilinmeyen tarhun, Antep Mutfağında bazı yemeklerin vazgeçilmez lezzetidir. İlkbaharda çıkan ve ince uzun kılıç gibi yaprakları olan otun, çok farklı bir kokusu ve kuvvetli bir tadı vardır. Taze olarak yenmesinin keyfi yanı sıra mutlaka her evde ayrıca yemekler için kurutulur. Alaca çorba ve bazı bulgurlu köftelere mutlaka tarhun konur.


Haspir, çoğu kez bir tür safran olarak tanımlansa da, aslında tamamen farklı bir çiçekten elde edilir. Safran, bir tür çiğdem çiçeğinin ortadaki polen taşıyan stigma kısmından elde edilir. Haspir ise tohumlarından yağ elde edilen, çoğu kez dikenli, yaklaşık bir metre yüksekliğinde bir tarım bitkisinin sarı ve turuncu renkli çiçeklerinin taç yapraklarıdır. Haspirin, safran gibi kendine özgü bir tadı ve kokusu yoktur, sadece renk vermek için kullanılır. Tıpkı güneşin renklerini taşıyan haspir, en çok bembeyaz yoğurtlu yemeklere yakışır ve orman, keme aşı, çiğdem aşı, çağla aşı gibi bahar yemeklerinde tercih edilir.


Antep biberi, farklı özel bir türdür. Dolmalık biberden ufak, kendine has bir formu olan, genellikle dengeli bir acılık içeren, fazla etli olmayan, ince cidarlı, çıtır çıtır bir biberdir. Bazen tatlı, bazen ciddi acı olsa da genellikle kendini yedirten hoş bir acılığı vardır. Acısı daha çok damar ve tohumlarda yoğunlaşır, gerisi daha tatlı olur. En önemli özelliği gevrek ve kırılgan dokusu, tazelik fışkıran kokusu ve lezzetidir. Özgün Antep biberini bulmak giderek zorlaşmakta, diğer biber türleriyle melezleşmiş türler yaygınlaşmaktadır. Tazesi olmadığı zaman turşusu da tazesini aratmayacak kadar sevilir ve kebaplar başta olmak üzere her türlü yemeğin yanında sunulur. Antep biberinin irileri dolmalık olarak da kurutulur.


Kebapçılarda tabak tabak turp ve tere, yanlarında bir dilim limonla hazır bekler. Taze yeşillikler sadece kebapların değil, genelde Antep sofrasının tuzluk, biberlik gibi olmazsa olmaz tanıamlayıcısıdır. Mevsimi kısacık da olsa, taze tarhun bu eşsiz ikiliyi tamamlar. Açık havada yapılan bir mangal keyfinde, turp, tere, maydanoz gibi tazeliklerin yanına birkaç dal tarhun konunca, o sofranın tadına doyum olmaz.


Kebabın yanına bir tas köpüklü ayran da oldu mu sofra tamamdır! Ayranı Antep usulü ayran tasına koyup özel ayran kepçesi ile içmek yakışık alır. Böylece ayran mideyi şişirecek gibi kana kana değil, kararınca yudum yudum içilir Ayran hafif ekşimiş köy yoğurduyla yapılısa daha lezzetli olur.



Gaziantep Mutfağının Baharatları

Soğanlı Dana Boeuf Miriton



Malzemeler


  • 1,5 kg Kemiksiz Dana Eti (kol veya but)

  • 2 çokba kaşğı un

  • 1 kg soğan

  • 4-5 yemek kaşığı sıvı yağ

  • 1/2 su bardağı sirke

  • 1,5 su bardağı et suyu

  • 1/2 su bardağı beyaz şarap

  • 4-5 adet küçük salatalık turşusu

  • Tuz,

  • karabiber

Tarif


  • Yağı tencerede kızdırın

  • İncecik kıydığınız soğanları pembeleştirmeden şeffaf bir hal alana dek çok kısık ateşte 30 dk pişirin

  • Üzerine unu serpip karıştırın

  • 1 dk sonra sirke, şarap ve et suyunu ekleyip yaklaşık 15 dk ateşte bırakın

  • Haşlayıp dilim dilim doğradığınız eti tencereye ilave edip kapağı kapatın

  • Ateşin altını kısarak 10 dk daha pişirin

  • Tuzunu ve karabiberini ekin

  • Salatalık turşularını halka halka doğrayıp içine karıştırın ve sıcak servis yapın



Soğanlı Dana Boeuf Miriton

Gaziantep Mutfak Sözlüğü

Güneşin ve Ateşin Tadı


Gaziantep Ticaret Odası


ACİR, ACUR: (Cucu mis flexuosus). Acır, ancur, acar gibi isimlerle de anılır.


AĞIZ: Yavrulayan koyun ya da ineğin ilk sütüne denir. Kaymağa benzer. Kadayıf gibi tarhlarda süzülerek kullanılır.


AKITMA: Ufak ve yuvarlak içli köfte. Bazen ufak köfte yemeğine katılır, ısırılınca içi aktığı için böyle isim almıştır.


ANTEP MERCİMEĞİ: Kahverengi kabuğu ayıklanmamış yerli kırmızı mercimek. Ufak ve yuvarlak bir türdür, çabuk pişer vc çok lezzetlidir.


ANTEP PEKMEZİ: Akışkan olmayan, koyu kıvamlı âdeta macun gibi bir üzüm pekmezidir. Pekmez çırpılıp mayalanarak hazırlanır.


ANTEP PEYNİRİ: İlkbaharda yapılıp, salamura içinde tenekelerde saklanan beyaz renkli, topaç gibi bir peynirdir. Taze olarak da yenir veya suda bekletilip fazla tuzu alınarak kullanılır.


AŞIR ÇORBASI: Aşure.


AŞOTU: (Papaver rboeas). Gaziantep’te çok sevilen, salatası vc buğulaması yapılan, baharda yenilebilir yabani bir ottur. Aşotu adı Anadolu’nun pek çok yerinde farklı bitkiler için kullanılabilmektedir. Gaziantep’te bu isim, gclincik bitkisinin taze yaprakları için kullanılır.


AYRAN TASI: Eskiden ayran içmekte kullanılan kulplu yayvan bakır kâse.


AYRAN KASIĞI: Ayranı içmek için ayran tasının içindeki küçük kepçe.


BAHAR: Karışık baharat, içine biraz yenibahar katılmış karabiber.


BAHDENİZ, BAHTENİZ: Maydanoz.


BAL CAN: Patlıcan.


BALCAN BÖRKÜ: Patlıcanın yeşil saplı baş kısmı. Rörk sözcüğü başlık, külah, takke anlamına gelir. Dokusu ete benzetilir. “Et deyi kaptım, balcan börkü çıktı” diye bir Gaziantep deyimi vardır. Umduğu bulamamak, talihsizlik anlamına kullanılır.


BASTIK: Şircdcn yapılmış bez üzerine incecik serilip kurutulduktan sonra, bezden soyularak 25 cm karelere kesilip nişasta ile pudralanan vc katlanarak saklanan üzüm pestili. Kışın ceviz veya fıstık ile dürüm yapılarak veya muska gibi sarılarak yenir.


BEYRAN: Büryan, büryani, biryani sözcüklerinden gelir. Pirinç, et, ct suyu vc sarımsak ile yapılan doyurucu bir çorbadır. Sabahları çarşıda beyran içmeye gitmek âdettendir.


BİŞGEL: Piş-gcl, çabuk pişen anlamında nohut, fasulye, mcrcimck gibi bakliyat için kullanılan bir deyim.


BOZ FISTIK: Ufak boy, erken hasat, yeşil Antep fıstığı. Baklava vc tatlılar için uygundur. Halk dilinde kuş boku olarak da geçer.


BUĞULAMA: Bulgur veya pirinç ile suluca pişmiş sebze veya ot yemeği.


BULGUR: Buğdayın kaynatılıp kurutulduktan sonra çekilip pilavlık veya köftelik olarak hazırlanmış şeklidir.


CACIK, ALTI CACIKLI: Süzme yoğurt, çoğu kez sarımsaklı yoğurt ile karıştırılmış pancar, maydanoz, pirpirim gibi yeşillikler ile yapılan koyu kıvamlı cacık. Arap köftesi gibi yiyeceklerin altına sos gibi kullanılır. Bazen haşlanıp fazla suyu sıkılmış vc doğranmış yeşilliklerden dc yapılır.


CALBA: Kıraç yerde yetişen iri vc tüylü yapraklı bir bitki. Yaprakları yoğurt kaplarının üstüne yoğurdun fazla suyunu emmesi vc yoğurdun koyulaşması için konur.


CALBA DOMATES: Pembe renkli eğri büğrü, kıvrım kıvrım, ince kabuklu, sulu vc etli iri bir domates türü.


CARTLAK, ÇAĞIRTLAK: Ciğer ve hırtlak, gırtlak kelimelerinden türemiş bir kebap türü. Ciğer, yürek, böbrek ve çöz kullanılarak yapılır.


CIVIK: Suluca yemek. Suyu fazla olan kabaklama, doğrama, bamya, fasulye, türlü gibi pilavla yenen yemekler. Örn. ‘pilov* cıvık: ‘cıvık ve pilav’.


ÇULLUK: Hindi.


ÇAĞLA: Henüz iç sert kabuğu oluşmamış yeşil taze badem. Çağla aşı, yoğurtlu çağla aşı, çağla pilavı gibi yemekleri yapılır. Nurgana köyünden gelenleri makbuldür.


ÇALMAK: Eklemek, içine katarak karıştırmak. Örn. Yemeğin yoğurdunu çalmak: yemeğe yoğurt eklemek.


ÇARPANA: Kuru domates. Kışın yemekte kullanılmak için tuzlanarak kurutulan domates.


ÇATAL PENÇE: İki avuç dolusu.


ÇELEM: (Bmssica mpti). Şalgam.


ÇELTİK: Sıkılarak suyu çıkarılmış üzüm posası.


ÇETENE, ÇEDENE: {Cannabis sativa). Kendir tohumu. Tuzla kavrularak çerez olarak yenir.


ÇİĞ SİMİT: Çiğ buğdayın değirmende ince çekilmesi ile yapılan irmik veya ince bulgura benzer çekilmiş buğday.


ÇİĞDEM: (Crocus cancellatus). Yumrulu, sarı veya mavi çiçekli bahar bitkisi. Yumruları çiğ veya pişirildikten sonra yenir. Külde közlenir, çiğdem aşı, yoğurtlu / çiğdem aşı, çiğdem pilavı, sütlü çiğdem gibi yemekler i yapılır. Baharda pazarlarda satılır. Bir demette 8-10 çiğdem bulunur.


ÇIĞLEZ: Az pişmiş, hafil çiğ kalmış.


ÇİR: Zerdali kurusu.


ÇİRTİKLİ SAHAN: Kenarı tırtıklı sahan.


ÇÖMÇE: Kepçe, ahşap kepçe şeklinde kaşık.


ÇÖRDÜK: (Echiniphora tenuijolia). Salata ve turşularda kullanılan kokulu bir ot. Bulgurlu köfteye kullanılır. Aynı zamanda kuru üzümlerin arasında hoş bir rahiya vermesi için kullanılır. Tarhana otu diye de bilinir.


ÇÖZ: Bağırsakların üstünü kaplayan yağ. Cartlak kebabında veya ciğer, böbrek, yürek gibi sakatatın birlikte kullanıldığı şiş kebaplarında aralara saplanır ve kebabın daha yağlı ve lezzetli olmasını sağlar.


ÇULLAMA: Üstü et, kıyma veya cavuk kaplı pilav; Lahmacun, börek gibi içli yemeklerin içinin normalden fazla olması durumu. Çok etli anlamına da kullanılır.


DAMIZLIK: Yoğurt veya Antep pekmezi yapımında süt veya üzüm şiresini mayalamak için kullanılan eski yoğurt veya pekmez.


DARAKLIK: Taraklık. Pirzola. Kaburga. DARI: Mısır (firik darı: taze mısır kebabı). DARI SAPI: Mısır koçanı.


DEPME: Yiyecek saklamakta kullanılan ağzı geniş güğüm.


DESDİ: Kurak, susuz yer. Susuz yerde yetişen ürün.


DEŞDİ DOMATES: Kurak, susuz yerde yetişen küçük domates.


DEVLİP: Buğdayı kabuğundan ayırmak için kullanılan büyük taş değirmen. Susam ve zeytin ezmek için de kullanılır.


DIMIŞGI: Uzun ve oval taneli iri bir beyaz üzüm türü. En çok kurutulan üzüm türüdür. Ncbidcdc olarak da adlandırılır. Kuruyunca rengi kızardığı için kurusuna kırmızı üzüm dendiği de olur.


DIRNAKCI: Fırında tırnaklı pide yapan; parmak uçları ile pidenin üstüne desen yapan kişi.


DIRNAKLI EKMEK: Tırnaklı pide. Çekçcki ekmek.


DİBEK: Arpa, buğday gibi tahılları öğütmek için büyük taştan yapılmış veya kahve öğütmek için ahşaptan yapılmış kap.


DİLME: Bir şire türü. Lokum büyüklüğünde kesilerek güneşte kurutulmuş bastık, bir tür kuru üzüm suyu peltesi. Üzüm şırası ve nişasta ile yapılır, karanfil vb baharat ile tatlandırılabilir, kışın ceviz ve fıstıkla yenir.


DİK: Az pişmiş, diri kalmış. Özellikle iyi pişmemiş, sert kalmış vc pilav içinde dik dik duran pirinç veya bulgur için kullanılır.


DOLMA BIÇAĞI: Sebze içini kolay çıkarmak için kullanılan bıçak; ufaktır, ucuna doğru incelir ve pek keskin olmaz. Dolma bıçağı ile kesilen yer dolma oyacağı ^ ile çıkartılır.


DOLMA TASI: Dolma ve sarmaların üstüne ağırlık yapması için konulan kulpu ve delikleri olan pişmiş toprak kapak.


DOMATES EZECEĞİ: Közlenen domatesi veya patlıcanı ezmek için kullanılan ahşap tokmak; özellikle altı ezmeli kebap vc alinazik yemeklerini yapmak için kullanılır.


DORGAMA: Doğrama; bir çeşit ekşili patlıcan yemeği.


DÖĞME, DÖVME: Kabuğu çıkarılmış, ezilmemiş veya kırılmamış, kaynatılmamış bütün buğday. Çorbalarda çok kullanılır.


DÖKÜLGEN, DÖKÜRGEN: Genellikle şire yapımında kullanılan beyaz üzüm türü. Sulu, tatlı, incc kabuklu, bal renklidir. Kurusuna helvacı üzümü denir, helvacılar tarafından şeker yerine kullanılır.


DÖŞ: Koyun veya kuzunun göğüs tarafından çıkan ct; kaburga kısmı.


EBE: Sirke mayası. Sirke yapılırken içinde oluşan peltemsi maya.


EBEKÖMECİ: {Malva silvestris). Ebcgümcci.


EŞGİLİ: Antep ağzında ekşili. EŞGİLİ BASMAK: Turşu kurmak.


FARÇCI: Şire yapımında üzüm tepeleyen kişi.


FEKKE, FEGGE: Şire, tatlı vc meyve sofrası. Kış gecelerinde büyük sinilerde çeşitli şireler. kış meyveleri, sütlaç-zcrdc, fındık-tıstık gibi yiyeceklerle yapılan ikram.


FİRİK: Ham olgunlaşmadan, henüz yeşil haldeyken kabukları çıkarılmadan tarlada ateşte tütsülenen buğday. Aynı işlemden geçen nohut veya mısıra da bu ad verilir; olgun olmayan, ham.


FİRİK DARI: Közde pişmiş taze mısır.


FRENK: Domates. Domates yaygınlaşmadan öncc az kullanılan yeni bir yiyecek olduğu için Batılı’ anlamında Frenk adıyla tanınırdı.


FRENK BALCANI: Eskiden yeşil domatese verilen ad.


GABARCIK, KABARCIK: Bir çeşit yuvarlak taneli, çok sulu, kabuğu kalın beyaz üzüm. Taze tüketilir.


GABİYE: İçi koyu sarı renkte bir çeşit kavun.


GAHIRDAK, GAGIRDAK {GIHIRDAK}: Bkz. Kakırdak.


GARSAMBAÇ: Kar ve pekmez ile yapılan bir çeşit dondurma, tatlı.


GAZAN: Bkz. Kazan.


GISGA: Bkz. Kıska. Arpacık soğanın biraz büyüğü.


GÖG, GÖV SOĞAN: Taze soğan.


GÖVERTİ: Ot, sebze gibi yiyecekler.


GUREYBE, GUREYBIYE: Kurabiye; Ramazan’da yapılan Antep kurabiyesi.


GUSGANA: Kuşhane. Küçük bakır tcnccrc.


GÜN PEKMEZİ: Güneşte koyulaştırarak kaynatmadan yapılan üzüm pekmezi.


HALLİK {ANTEP HALLİOI}: Yerli bir koyun türü. Kurbanlık olarak tere in edilir. Kebaplarda eti makbuldür.


HAZNA: saklamak için serin sandık odası. Kiler.


HEDİK: Haşlanmış buğday; diş buğdayı.


HEVENK: Kış hazırlığı olarak ip, hasır veya çubuk üstüne dizi halinde bağlanıp asılarak saklanan meyve veya sebze dizisi.


HIM SI M A: Yemeğin tadının bozulması.


HİTTA, HITTA ACIR: (Cucumis flexuostıs). Yerel bir acur türü. Meyve veya sebze gibi çiğ yenir, yeşil renklidir. Turşusu yapılır.


KAKIRDAK: Zar gibi ufak doğranarak kavrulmuş vc gevretilmiş kuyruk yağı. Yağsız, sinirsiz et; kara etten yapılan kıyma.


KARALIK: Bir siyah üzüm türü.


KAYNARA ÇIKMAK: Kaynamak, kaynama noktasına gelmek.


KAZAN: Tencere. Gaziantep’te her türlü tencereye kazan denir. Gazan olarak da telaffuz edilir.


KEBBAT: Ağaç kavunu. Bir çeşit narenciye.


KEF: Kaynayan et veya kemik suyunun yüzeyinde biriken tortu, köpük. Tahıl ve bakliyat kaynamasında da oluşur. Kevgirle toplanıp alınarak atılır.


KEME: (Terfirzia boutiicrî). Domalan, yer mantarı. Yağışın bol olduğu topraklarda yetişir. Şimşek çakması ile oluştuğu rivayet edilir. Kebabı, lahmacunu, pilavı, aşı yapılır.


KEME DELECEĞİ: Keme kebabı yapılırken kemeyi şişe saplamadan önce delerek şişin geçeceği yeri açmaya yarayan alet. Keme doğrudan şişe saplanırsa çatlar vc parçalanır.


KAHKE: Uzun süre saklanabilen tatlı veya tuzlu çörek. Yuvarlak veya dil gibi uzun şekilli olabilir.


HASPİR: (Carthamus tinctorius). Turuncu çiçekli bir bitki. Çiçek yaprakları kurutularak safran yerine renk verici bir baharat olarak kullanılırı. Safran gibi tadı vc kokusu yoktur. Hasbir, asbir, aspir, kutrum vc yalancı safran adlarıyla da anılır.


HAYLAN KABAĞI: (Cucurbitaprpo). Yerli bir kabak türü. Dolmalık kurutulur.


HORUZ: Horoz; bütün ayıklanmış ceviz içi.


HORUZ YÜRE, HOROZ KARASI: Yürek biçiminde siyahımsı renkli bir çeşit üzüm. Sanayide üzüm suyu yapımında kullanılır.


HÖNÜSÜ: İri taneli, oval ve mor renkli bir üzüm çeşidi.


KEME TAŞI: Keme temizlemek için kullanılan ponza taşı gibi süngerimsi taş.


KENDİR: (Otnuabis uıtivus). Kendir bitkisinin tohumu.


KENGER: {Gundelia tournejortii) Enginarın atası olarak bilinen dikenli yabani bir bitki. Filizleri yenir.


KEMMUN: Kimyon.


KISKA: Arpacık soğanına verilen ad. balkabağı. Kabaklaması, reçeli yapılır.


KORUK: Ham üzüm. Koruk ekşisi: ham vc ekşi üzümden yapılan ekşi.


KOZ: Ceviz.


KÖMEÇ: (Malva silvestrts). Ebegümeci.


KUZBARA, KÜZBARA: (‘Coriandrum uıtivum’). Kişniş.


KÜBBAN EKMEK: Mayalı hamurla yapılan, piştiği zaman kubbe gibi kabaran, arası açılabildi bir pide çeşidi.


KÜFTE: İnce bulgurdan yapılan köfte.


KÜNCÜ: Susam.


KÜNEFE: Kadayıf.


KÜNEFİ: Bir üzüm türü.


KÜŞLEME, KÜŞNEME: Hayvanın omurga tarafından çıkarılan incc uzun bonfile et parçası. Yumuşak olduğu için bütün ızgara veya kuşbaşı kebaplık olarak kullanılır.


KÜŞÜMLENMEK: Misafirlikte ağır ikram altında ezilmek, mahçup olmak. Ev sahibi, misafire ikram yaparken küşümlenmcmesini söyleyerek ısrar eder.


LEBEN, LEBENİYE: Yoğurt, yoğurtlu çorba.


LEGENÇE: Hamur veya köfte yoğurmaya yarayan geniş kenarlı tepsi veya leğene benzer kap.


LENGERİ: Yayvan geniş tabak. Pilav vb. yemekleri servis yapmakta kullanılır.


LOGLAZ, LOLAZ: Kuru börülcc.


MAHLEP: (Prim us mahaleb). Yabani kiraz çekirdeği içi. Baharat olarak kullanılır.


MAHRA: Üzüm, domates vb. taşımakta kullanılan vc katırlara yüklenilen altı dar üstü geniş ahşap sandık.


MAHŞERE {MASERE} KAZANI: Şire, bulgur yapımı gibi kış hazırlıklarında kullanılan büyük vc geniş kazan. Yaklaşık \ Vî m çapında, 50 cm yükseldiğinde olur.


MALHITA, MAHLITA, MALTIHA:


Kırmızı mcrcimck. Değirmende çekilip kırılarak kabuğu çıkarılmış mcrcimck. Arapça mahluta.


MA$: (Phaseolus mıtngo). Yeşil, boncuk gibi ufak fasulye türü. Mercimeği andırır.


MAYANA: (Foeniculum vulgarr). Rezene tohumu. Köylü kahkesi, aşure gibi yiycccklcrc konur.


MENENGİÇ, MELENGİÇ: (Pistacia tervbinthus). Yabani fıstık ağacı meyvesi. Öğütülerek kahvesi yapılır, tuz ile kavrulup çerez olarak yenir.


MEYAN KÖKÜ: {Glycyrrhiza glabm). Meyan bitkisinin, Radbc Lujuiritine olarak da geçen kök kısmı. Doğal olarak şekerli tada sahip olduğu için şerbet yapımında kullanılır. Kurutulmuş kök dövülerek liHcrc ayrılır, suda ıslatılır, ertesi gün tarçın, karanfil katılarak şerbeti yapılır.


KURULUK: Kış için hazırlanan her türlü sebze kurusu. Haylan kabağı, acur, patlıcan, dolmalık biber kurulukların başında gelir.


MİYAN: Meyan kökü şerbeti.


MICIRIK: Ezik; patlıcan içi için kullanılır.


MIHŞI, MİHŞİ, MIKŞI: Dolma.


MIKLA, MIHLAMA: Mıh, çivi. İçine göz göz oyuk açılıp yumurta kırılan pratik bir yemek. Sebzeli, kıymalı veya kemdi yapılabilir.


MUGAŞŞER: Kabukları soyulmuş vc ikiye bölünmüş nohut. Muhasscr, mukaşşer, ınukasser şeklinde de söylenir.


MUMBAR: İnce ya da kalın bağırsaktan yapılan dolma.


MUNU ŞORBASI: Muni çorbası; şirİnli çorba, pirinçle yapılan bir tür tatlı çorba.


MUSKA: Muska şeklinde sarılmış içi ceviz veya fıstıklı bastık. Yumuşak bastık içine dövülmüş ceviz veya fıstık, pudra şekeri, tarçın vc karanfil ile hazırlanmış harç konarak üçgen şeklinde katlanarak sarılır.


NAKIŞLI DOLMA: Alaca renkli karışık dolma. Çok renkli olduğu için bu deyimi almıştır, nakışlı sözcüğü güzel görünüşlü, süslü anlamına kullanılır.


NAR PEKMEZİ: Nar ekşisi.


NEBİ DEDE: Kurutulan beyaz bir üzüm türü. Dımışgı olarak da bilinir.


NİŞE: Nişasta.


OCAKLIK: Mutfak. Ocağın bulunduğu mutfak olarak kullanılan yer.


OMAÇ, OVMAÇ: Ovmak fiilinden gelen ve kuru yufka ekmeği ile yoğurarak yapılan bir tür etsiz köfte.


ORTUT: Bağ budanırken kesilip kurutulan ince asma dalları. Şire yapımında ocak yakmakta kullanılır.


ORUK: Bulgur, kıyılmış et ve soğanı yoğurup şişe geçirilerek yapılan kebap.


ÖCCE, ÖTÇE: Maydanoz ile yapılan bir çeşit mücvcr.


ÖCCE TAVASI: Öccc yapılan yuvarlak göz göz çukurları olan tava.


ÖLBE: Şirclik vb. saklamakta kullanılan ahşap kutu.


ÖRSELEMEK: Yağda kavurarak öldürmek; soğan için kullanılır.


ÖVEZİ: Bir üzüm türü.


PANCAR: Pazı. PATATA: Patates.


PEKMEZ: Üzüm pekmezi. Ayrıca nar ekşisi, sumak ekşisi, domates vc biber salçaları için de pekmez sözcüğü kullanılır. Nar pekmezi, sumak pekmezi gibi.


PENDİR: Peynir.


PEYBAZ, PEYVAZ, PİYVAZ: Piyaz; salata.


PİLOV: Pilav.


PİRPİRİM: (Portuitca olemceae). Semizotu, yabani semizotu.


PÜRÇÜKLÜ: Havuç.


SADEYAĞ: Tereyağı ısıtılarak kcfı, suyu, yani ayranı ayrıştırılarak alınmış ve geri kalan yağ kısmı tekrar dondurulmuş yağ. Uzun süre bozulmadan saklanabilir, lezzeti için tercih edilir.


SAHAN: Tabak. Yemek servisi için kullanılan bakır veya metal tabak.


SAHAN KAYMAĞI: Pişmiş süt üstünde oluşan kaymağın sahana katlanarak alınıp birikt’ırilmcsiylc kat kat oluşan kaymak.


SAHRE: Kır, kırda yapılan eğlence; piknik.


SAL: Üzüm ezmek için kullanılan, bir kenarında üzüm suyunun akması için sürgülü bir oluk olan ahşap veya taş tekne. Taş olanında salça yapmak için domates veya nişasta yapmak için ıslanmış buğday da ayakla çiğnenerek ezilebilir.


SALÇA ÇALMAK: Yemeğe salça katmak.


SAMSAK, SAMIRSAK: Sarımsak.


SARIÇELTİK: Lezzetli ve su kaldıran bir pirinç cinsi.


SARI YAĞ: Sadeyağ.


SATIL: Bakraç. Bakırdan yapılan ve süt, yoğurt konulan kova biçiminde kulplu büyük kap.


SEMİR SEK: Yarım ay şeklinde katlanmış hamur işi, börek.


SIKIM: Çiğ köfte, mercimek köftesi gibi avuç içinde sıkılmış, üstünde parmak izleri olan şekilde köfte yapmak.


SİMİT: İnce bulgur.


SİNİ: Tepsi.


SİTTİ SİMİT: Çok ince bulgur.


SOLDURMAK: Yağda kavurarak öldürmek, soğan için kullanılır. Soğanlar şcffaflaşır ancak renk almaz.


SÖĞÜRME: Patlıcanı ateş üstünde közlcmc. Közlenmiş ve soyulmuş patlıcan.


SUCUK: Şircden yapılan, ipe dizilmiş cevizli veya fıstıklı tatlı yiyecek.


SUMAK: (Rbtts coriarta). Kırmızı renkli, ekşi baharat. Ekşisi de yapılır. Ekşisine bazen sumak pekmezi de denir.


SÜZEK: Süzgeç.


SARE: Şehriye.


ŞARELI PİL OV: Şehriydi pilav.


ŞILLIK: Yufka ekmek veya tavaya dökülerek pişirilmiş hamur üstüne eritilmiş yağ ve bal veya pekmez dökülerek yapılan tatlı.


ŞİRDEN: İşkembe, karın.


ŞİRE: Üzüm suyu kaynatılarak yapılan basdık, sucuk, muska, dilme, tarhana, pekmez, reçel; meyvelerin şekerli suyu, özü veya balı.


ŞİRE TOPRAĞI: Şirc yapımında üzüm ezilirken şirenin ekşisini almak ve berrak olmasını sağlamak için eklenen ak toprak.


ŞİRİK: Susam yağı.


ŞİRİN: Tatlı; bol miktarda şekerli maddesi olan. Farsçadan geçmiştir.


ŞİRİNNİ ŞORA, ŞİRİNLİ ÇORBA: Dövme ile yapılan tatlı çorba.


ŞORA: Çorba.


TAH ETMEK: Yaş üzüm içinden çürümüşleri toplayıp ayırmak.


TAH PEKMEZİ: Tah denilen çürümeye yüz tutmuş olgun üzümden yapılan hafif ekşimsi pekmez. Özelliği hiç ateş görmeden, pişirilmeden güneşte koyulaştırılarak yapılmasıdır. Su ile karıştırılarak tah şerbeti yapılır.


TAHMİS: Kahve vb. şeyleri kavurma; kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satılan yer.


TAMATOS, TEMETOS. Domates.


TAMATOS PEKMEZİ: Domates salçası.


TARAKLIK: Pirzola, kaburga.


TARHANA, TATLI TARHANA: Bir şire türü. Yaş bastık çiğ simit ile pişirilir, karanfil, tarçın gibi baharatlar eklenir, tepsilerde kurutulur, lokum büyüklüğünde kesilerek saklanır.


TARHIN, TARHUN: (Artemisia ti mm neni tıs). İnce uzun kılıç gibi yapraklan olan kuvvetli kokulu bir ot. Anasona benzeyen bir kokusu vardır. İlkbaharda çıkar, taze olarak yenildiği gibi yemekler için kurutulur.


TAVLAMA: Mangaldaki ateşe göstererek ön pişirme işlemi.


TEBDİLLEMEK: Çevirmek.


TERLETMEK: Soğan, sarımsak, sebzeli veya meyveli kebapları şişten çektikten sonra nar ekşisi vb. ekleyerek lezzetlerin olgunlaşması için kapağı kapalı olarak, ateş yanında bekletmek.


TEŞT: Geniş, kenarı yüksek leğen. Kış hazırlıklarında kazan olarak kullanılır.


TIRNAKLI PİDE: Parmak uçları ile üstüne desen yapılmış pide.


TİKE: Küçük parça, kuşbaşı.


TİLF: Telve. Meyve veya sebzenin suyu alındıktan sonra kalan posası.


TİLKİ ÜZÜMÜ: Bir üzüm türü.


TİP: Ham reçellik yeşil incir. Tip aşı denilen kıymalı yemeği de yapılır.


TOKLU: Bir yaşını bitirmiş erkek kuzu. Bazen altı aylıktan bir yaşına kadar olan kuzu için de kullanılır.


TOPAÇ: Top şeklinde yuvarlanarak kurutulmuş kıyma kavurması. Kışa saklanmak üzere toklu koyun eti kıyılır, kavrulur, kendi yağında ılıkken iki avuç içerisinde top gibi yuvarlanır vc kurutulur. Küçük bir portakal büyüklüğünde olur.


TOPAK: İki avuç içinde yuvarlanmış köfte veya hamur; iki avuç içinde sıkılarak yuvarlakça şekil verilmiş köfte sıkımı.


TOPAK PATLICAN: Küçük bir yerli patlıcan türü.


TORT: Tortu. Tortlamak: Bir sıvının tortusunu dibe çöktürmek.


TUT: Dut ağacı ve meyvesi.


TÜYLÜ ACUR: Bir tür acur. Üstü hafif tüylü gibi olur, pişirilerek yenir.


URMU DUT: Ekşi karadut. Urmu dut şerbeti karaduttan yapılır.


ÜZÜM CİNSLERİ: Gaziantep, üzümleri ile bilinmiştir. Başlıca üzümler arasında azezi, dımışgı, dökülgen, gabarcık, horoz karası, horuz yüre, hönüsü, karalık, künefi, övezi, sarı besni, tilki üzümü gibi türler sayılabilir.


ÜTÜLMEK: Kelle, paça vc kümes hayvanlarıııdaki küçük ince tüy ve kılların ateşe tutularak temizlenmesi.


YAĞ ÇAĞIRTMAK: Yağ yakmak, çorba vc özellikle yoğurtlu yemeklerin üstüne dökmek için kızdırılan yağ; nane, pul kırmızıbiber, toz kırmızıbiber veya haspir ile rcnklcndirilcbilir.


YAPMA: Avuç içinde yuvarlak yassı şekil verilmiş bulgur köftesi.


YARPUZ, YARPIZ: (Mentha pultgium). Şekli naneye, tadı kekiğe benzer yabani bir ot.


YENİ DÜNYA: (Eriobotrytt japonica). Malta eriği. Baharda ilk çıktığında hafif ekşiyken kebabı yapılır.


YORT: Yoğurt.


YOĞURT ÇALMAK: Yoğurt yapmak; yoğurt mayalamak. Yemeğe yoğurt katmak. Yort çalmak şeklinde dc söylenir.


ZAHTER: (Thymus longicaulis). Bir tür yabani kekik. Kekik yerine kullanılır, salatası yapılır ve hazmettirici bitki çayı olarak içilir; Bir çeşni karışımı: Karpuz çekirdeği, leblebi, susam, sumak ekşisi, zahter otu, kavrulup incc çekilir, kahvaltıda zeytinyağı ile ekmek batırılarak yenir.


ZERDE: Pirinç, su vc şekerle yapılan tatlı. Gaziantep’te safran yerine haspir ile renklendirilir. Gül suyu, ıtır yaprağı veya çiçek suyu ile tatlandırılır.


ZIRH: Kasapların vc kebapçıların et kıydığı büyük eğri bıçak.


ZIRH KIYMASI: Bıçak ile kıyılmış et, bıçık kıyması.


ZOM: Kasapların vc kebapçıların üstünde ct kıydıkları, dişbudak veya ccviz ağacından yapılmış ahşap kesme tahtası.


ZEYTİN, KIRMA ZEYTİN: Yeşil zeytinin çekirdeğini kırmadan taşla vurularak çatlatılmışına denir. Gaziantep vc Kilis yöresinin yerli zeytini taşla kırılır vc salamurada saklanır. Gerektiğinde tatlandırmak için duru suya alınarak kullanmaya hazır hale getirilir.



Gaziantep Mutfak Sözlüğü

Karnıyarık 2



Malzemeler


  • 4 orta boy patlıcan

  • 60 gr Tereyağı

  • 200 gr Kıyma

  • 2 domates

  • 2 orta boy soğan

  • 1 bardak su

  • 1 su bardağı rafine yağ

  • 4 adet sivri biber

  • 2 çorba kaşığı maydanoz

  • 1/4 çay kaşığı karabiber

  • 2 çorba kaşığı tuz(Patlıcanları bekletmek için)

  • 1 çay kaşığı tuz

Tarif


  • Patlıcanların kabuklarını uçlarında birer cm bırakarak şerit biçiminde soyun

  • Keskin bir bıçakla ortalarını açarak, üstlerine iki çorba kaşığı tuz serpip 1 saat bekletin

  • Küçük bir tencerede erittiğiniz tereyağında soğanı 5 dk çevirdikten sonra kıymayı ekleyerek 5 dk daha kavurun

  • İnce kıyılmış domatesleri, karabiberi, 1 çay kaşığı tuzu ve 1 bardak suyu ilave edip 15 dk ağır ateşte pişirin

  • Hazırladığınız harcı bir kevgire boşaltarak süzün

  • Yıkayıp kuruladıktan sonra rafine yağda renkleri sararıncaya dek kızarttığınız patlıcanları derin olmayan bir kaba alın

  • Kesilmiş kısımları açarak kevgirdeki kıymayı içlerine eşit miktarda yerleştirin

  • Her patlıcanın üzerini çeyrek domates ve 1 sivri biberle süsleyip, süzdüğünüz harcın suyunu ekleyin

  • Ağzı kapalı, ağır ateşte 30 dk

  • pişirdikten sonra servis yapın



Karnıyarık 2

KALKAN



Yassı kemikli, kalkan biçiminde, iri, derisi çivi kabarcıklı, alt çenesi sivri, gözleri sol tarafında, eğik ağızlı, gözlerinin çevresinde pullar bulunan bol ve lezzetli beyaz etli bir balıktır. Boyunun 1 metreyi bulduğu görülmüştür. Mart ve haziran ayları arasında çok lezzetli olur. Yavru kalkanlar ise haziran ve ağustos ayları arasında kullanılmalıdır. Pişirme yöntemlerinin hemen hepsi kalkana uygulanabilir. Tavası, ızgarası, terbiyelisi, salçalısı yapılır.



KALKAN

Kişnişli Bonfile Sarma



Malzemeler


  • 600 gr dana Bonfile

  • 100 gr Tereyağı

  • 200 gr mantar

  • 100 gr soğan

  • 300 gr havuç

  • 300 gr kabak

  • 5 gr kişniş

  • 5 gr kekik

  • 200 gr brokoli

  • 2 gr toz

  • karabiber,

  • 10 gr tuz

  • 1/2 adet maydanoz

  • Sos Hollandez Malzemesi:

  • 300 gr Tereyağı

  • 2 adet Pastörize Yumurta

  • 50 gr kuru soğan

  • 10 gr sirke

  • 50 gr sirke

  • 50 gr limon

  • 50 gr ılık su

  • 10 adet tane karabiber

Tarif


  • Bonfileler 50 gr’lık kesilir

  • İnce şekilde dövülür

  • Diğer tarafta mantar, kuru soğan dilimlenir

  • Kırılmış kişniş, kekik ve tereyağı tavada kavrulur

  • Soğuduktan sonra ince doğranmış maydanoz eklenir

  • Bonfilelerin içerisine malzeme konulur ve rulo şeklinde sıkı olarak sarılır

  • Kürdan ile açılmaması için tutturulur

  • Izgara kömür ateşinde pişirilir

  • Garnitürleri:Sebzeler değişik şekillerde dekorlanır

  • Kaynar suda haşlandıktan sonra tereyağında sote yapılır

  • Sonra etlerle birlikte tabağa yerleştirilir

  • Sos Hollandez:Bir kabın içinde sirke, soğan, tane karabiber kaynatılır ve süzülür

  • Ilık muhafaza edilir

  • Yumurta sarıları çukur kapta benmari usulü çırpılır

  • Ayranı alınmış tereyağı ılık şekilde yavaş yavaş karıştırılan yumurtanın içine yedirilir

  • Sertleşme aşamasında sirke, ılık su, limon suyu damlası verilerek kıvamı ayarlanır

  • Izgara çeşitlenir yanında beğenilen bir sostur



Kişnişli Bonfile Sarma

Ekmek

Betil Kuru


Ekmek, çeşitli tahıl unundan yapılmış hamurun ateşte, sac üzerinde, tandırda, fırında veya tepside pişirilmesiyle hazırlanan yiyecektir ve insan gıdalarının başında gelmektedir, içeriği, şekil ve tekniği değişikliğe uğrasa da, bugün dünyanın her yerinde bilinmekte, üretilmekte ve tüketilmektedir. Ekmek, hemen hemen tüm insanlığın ortak yiyecek türüdür.


Temel besin maddeleri arasında başı çeken ekmek, iyi bir enerji kaynağı olması nedeniyle günümüzde önemli bir yere sahiptir. Ekmeğin yeri hem sofralarımızda hem de dinimizde çok büyük ve önemlidir, işte sofralarımızın ve dinimizin en temel besin maddesi ekmek hakkında bilmedikleriniz…


TARİHTE EKMEK


Ekmeğin tarihi, medeniyetlerin tarihi kadar eskidir. Ekmek, insanoğlunun bilinen en eski ve önemli gıda maddesidir. Genel kabule göre, ilk insanlar su ile ıslatılmış ve kendi haline bırakılmış buğday kırmasında gözeneklerin meydana geldiğini görmüşler ve gözenekli kütleyi sıcak taşlar üzerinde pişirdikleri zaman tat ve lezzetinin iyi olduğunu anlamışlar.


Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgiye göre MÖ. 4000 yıllarında Babilliler özel fırınlarda ekmek pişirmeyi biliyor lardı. Yine MÖ. 4300 yıllarında değirmencilik ve fırıncılık sanatının icra edildiği, yapılan kazılarla elde edilen bulgulardan anlaşılmaktadır.


MÖ. 2600 yıllarında ise Eski Mısırlılar, buğday unu ve su karışımından elde edilen hamura maya kattıklarında ekmeğin daha yumuşak, daha kabarık olduğunun farkına vardılar. Mısır’dan Roma’ya ve ardından Batı Avrupa’ya yayılan mayalı ekmek, zamanla bütün dünyada sofralarda yerini aldı.


Mikroorganizmaların ve mayanın aktif olarak bilinmesinden (19. yüzyıl) sonra ekmek üretimi sanayi dalı haline geldi. Yeryüzünde en fazla ekmek tüketen toplumların başında Türkiye gelmektedir. Yurdumuzda yaygın olarak buğday unundan ve mayalanmış hamurdan üretilen ekmek tüketilmektedir. Ancak kısıtlı da olsa bölgelere göre mısır, yulaf, çavdar ve benzeri tahıllardan da ekmek üretilmektedir. Ekmek, bir emek ürünü, alın teri simgesi ve Allah’ın kullarına nimeti olarak bütün dinlerde övülmüş ve kutsal sayılmıştır. Dinimizde ekmek çok değer verilen gıdaların başında gelmektedir ve özel bir yeri vardır. Ekmeğin özel bir yer tuttuğu kültürlerde fırıncılık da önemli bir yer tutmaktadır. Bizim inancımıza göre, Cebrail (as) Âdem (as)’e unu öğüterek ekmek yapmayı öğretmiştir. Bu nedenle de fırıncılar Adem (as)’ı “PİR” olarak kabul ederler.


EKMEK NASIL YAPILIR?


Ekmek, buğday unu (mısır, çavdar ve arpa gibi tahılların unlarıyla da ekmek yapılabilir.) maya, katkı maddesi, tuz ve suyun belli oranlarda karıştırılıp yoğrulması ve hamurun belli bir süre mayalandıktan sonra pişirilmesi ile elde edilen temel bir gıda maddesidir. Karbonhidrat ve protein kaynağı olan ekmek, özellikle tahıla dayalı bir beslenmenin yaygın olduğu ülkemizde, beslenme açısından büyük öneme sahiptir. Türkiye’de, insanların gündelik hayatlarında tükettikleri enerjinin yüzde 66′sı tahıllardan karşılanmakta, bu oranın yüzde 56′lık kısmı ise yalnız başına ekmekten karşılanmaktadır. Ülkemizde, kişi başına günde ortalama 450 gram ekmek tüketilmektedir. Ekmeğin yapımında başlıca üç işlem yer alır. Yoğurma, mayalama ve pişirme… Yoğurma, unu hamura çevirir. Mayalama, hamuru ekşitip kabartır, pişirme ise ekmek haline getirir. Un, su, tuz ve maya bir kazan veya teknede birbirine karıştırılarak yoğrulur, una su karışınca erimeyen kısımlar (glikoz, tuz vb.) dışında erimeyen kısımlar (glüten, nişasta) su emerek şişer. Tuz, ekmeğin lezzetini azaltır. Yoğurma, eskiden teknelerde elle ve ayakla yapılırdı. Şimdi köylerde ve küçük kasabalarda gene böyle olmakla beraber şehirlerde makineyle yoğrulmaktadır. Yoğurma işlemi sırasında hamura bir miktar maya katılır. Sıcak bir yere konan hamurun içindeki mayalar şekerlerle karışınca alkol ve karbon gazı oluşur. Gaz kabarcıkları hamuru kabartır; kabarcıklar arada bir patlar, gaz salıverir. Ekşime teknede başlar, hamur parçalara ayrılıncaya kadar sürer. Elverişli büyüklükte parçalara ayrılan hamur, istenilen şekil verilerek fırına atılır ve pişirilir. Fırınların ortalama sıcaklık derecesi 250°C’dir, fakat su oranı yüksek olduğu için ekmeğin sıcaklığı 100°C’yi aşmaz. Fırında, mayalı hamurun içindeki alkol, karbon gazı ve suyun bir kısmı çıkar, ekmek hafifleyerek gevşek ve gözenekli bir yapı kazanır. Ekmeğin kalitesi, kullanılan una ve pişirme süresine bağlıdır.


EKMEK NİÇİN BAYATLAR?


Ekmek, depolanması sırasında bazı değişmelere maruz kalır. Bu değişimler bayatlama olarak adlandırılır. Bayatlama; ekmek piştikten sonra oluşan ve organizmaların neden olduğu değişmelerin dışında kalan diğer değişmelerin tümü olarak tanımlanmıştır. Ekmek durdukça kendiliğinden değişikliğe uğrayarak sertleşir ve bayatlar. Bayatlama sadece su kaybından değil, ekmekteki maddelerin de değişikliğe uğramasından ileri gelir. Bayatlayan ekmeğin fiziksel özelliklerinde tat ve koku değişimi, sertliğin artması, ufalanmanın artması, ekmek içindeki su oranının azalması gibi bazı değişiklikler meydana gelir. Ekmek fırından çıktığında taze iken % 2-5 oranında su içeren kabuğu kurudur. Bu koşullarda ekmek kabuğu gevrek bir yapıda olup tüketicinin istediği özelliklere sahiptir. Ancak depolanma süresi ile birlikte ekmeğin iç kısmındaki su kabuğa doğru yayılır ve kabuk, gevrekliğini veya çıtırlığını kaybederek kırılgan olmayan yumuşak bir yapı kazanır. Bu konuda gösterilen yoğun çabalara ve elde edilen gelişmelere rağmen, ekmek hâlâ bozulabilir bir gıda maddesi olup, raf ömrünün uzatılması muhtemelen ekmek sanayinin karşılaştığı en güç ve bugüne kadar tamamen çözümlenmemiş problemidir.


İYİ EKMEK NASIL OLUR?


Ülkemizde oldukça fazla tüketilen ekmeği alırken bazı özellikleri göz önünde bulundurmamız gerekir. Bir ekmeğin iyi olup olmadığını anlamak oldukça kolaydır, iyi ekmeğin üst kabuğu kızarmış, alt kabuğu ise düz ve açık renktedir. Ekmek kabuğunun üstünde kabarcıklar ve şişlikler bulunmamalıdır. Bütün yüzeyin görünümü aynı olmalı ve kabuğunun kesinlikle yanmamış olması gerekmektedir. Çünkü ekmeğin üstünün yanık olması, fazla ısıya maruz kalıp çok çabuk kızardığını, içinin ise hamur kaldığını gösterir. Ayrıca tadının ekşi ve yapısının esnek olması gerekir.



Ekmek

Saray Usulü Dana Mahmudiye



Malzemeler


  • 2 kg Dana Kuşbaş

  • ı2 çorba kaşığı Un

  • 200 gr Tereyağı

  • 4 diş sarmısak

  • 2 adet orta boy soğan

  • 2 adet taze soğan

  • 1/2 tatlı kaşığı yeni bahar

  • 500 gr kuru kayısı

  • 250 gr badem

  • 1/2 adet minik tarçın kabuğu

  • 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber (tatlı)

  • Tuz,

  • karabiber

Tarif


  • Tencerede tereyağını eritip minik küpler halinde doğranmış soğan ve sarmısaklarla birlikte kavurun

  • Dana Kuşbaşını tencereye ekleyip harlı ateşte suyunu çekinceye kadar soteleyin

  • Kıvama gelen dana kuşbaşılarının üzerine karabiber, yeni bahar ve tarçın kabuğu ilave edip baharatları ete yedirinceye kadar kısa bir süre kavurun

  • Unu ilave edip çiğ un kokusunu atıncaya kadar kavurduktan sonra etlerin üzerine 2 parmak su ekleyin

  • Etler kaynamaya başladığında ateşi kısığa alıp pişirmeye bırakın

  • Bademleri kaynar suda kısa bir süre haşladıktan sonra soğuk su ile soğutup kabuklarını alın

  • Ufak bir tavada tereyağı ile kabuğu soyulmuş bademleri hafif kahverengi oluncaya kadar kavurun

  • Kuru kayısıları doğrayıp sıcak suyun içinde bir süre dinlendirin

  • Pişme kıvamına gelen dana etlerini, kayısıları ve ince şeritler halinde doğranmış taze soğanı ve tuzu ilave edin

  • Saray Usulü Dana Mahmudiye piştiğinde yarım saat dinlendirin

  • Bu esnada bir tavada tereyağını kızdırıp kırmızı toz biberi ilave edin



Saray Usulü Dana Mahmudiye

Çilek

THY Skylife


Bir zamanlar küçük çarşısı, camileri, ahşap evleri, yalıları, bağları, ayazmaları ve kiliseleriyle şirin bir köymüş Arnavutköy. Hoş kokulu çileğinin ünü de tüm İstanbul’a yayılmış. Küçük, pembe ve kokulu bir meyve veren Osmanlı çileğini Arnavutköy’de ilk kez 19. yüzyılda İpsilanti Ailesi üretmiş. Her yıl mayıs-haziran aylarında tarlalardan toplanan çilekler sepetlerle köy meydanındaki iskeleye indirilir, oradan pazarlanırmış. Bazı kaynaklara göre bugün Karadeniz Ereğlisi’nde yetiştirilen Osmanlı çileği, şu bizim meşhur Arnavutköy çileğinin akrabasıymış. Bir gün sepet içinde hediye olarak gelmiş, Karadeniz Ereğlisi’nde yaşayan Halil Paşa’ya. Bitkinin meyvesi güzelliği ve hoş kokusuyla öyle beğenilmiş ki, paşanın arabacısı Mustafa Bey, onu üretmeye kalkmış. Başarılı da olmuş. Arkasından Kahyaoğlu Kadir, Rum ortağıyla Kestaneci köyünde çilek üretmeye başlamış. Kızıl kestane toprağını çok seven bitki, böylelikle bütün yöreye dağılmış. Çilek bereketi, bolluğu da simgeliyor. Bunun en iyi örneğini Almanya’da görüyoruz: Bavyera bölgesinde çiftçiler çok süt vermesi için ineklerin boynuzları arasına çilek sepeti yerleştirirlermiş. Sepet, çilekleri çok sevdiğine inanılan perilere sunulan bir hediyeymiş. Gülgiller familyasından sapları sürüngen, beyaz çiçekli bir bitki olan çilek, taze olarak yenildiği gibi marmelat, reçel, komposto, dondurma, şıra, olarak da tüketilmekte. Pasta ve tatlıların vazgeçilmezi olan çileğin dünya çapında 600 çeşidi yetişiyor. Ülkemizde özellikle Karadeniz ve Marmara yöresinin çilekleri makbul. Bunlar; frenk çileği, turfanda yetişen sera çileği, Arnavutköy çileği, özellikle reçel için tercih edilen hoş kokulu Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği, Bursa çileği ve ormanlarda yetişen yabani çilek. Üretimi son yıllarda azalsa da İçel’in Tarsus ilçesinde yetişen çilek de meşhur. Bol miktarda B ve C vitamini, kalsiyum, demir, fosfor gibi mineralleri içeren çilek, halk hekimliğinde pek çok hastalığın tedavisi için öneriliyor. Salgı bezlerini çalıştırarak vücuda gençlik ve kuvvet kazandırıcı özelliği var. Bu şekilde sinirleri de güçlendiriyor. Ancak alerjik özelliği de unutulmamalı. Dünyada pek çok farklı iklimde ve toprakta çilek yetiştiriliyor: Sulamak koşuluyla çöllerde, çok yüksek alanlarda, yarı tropik bölgelerde ve ekvatorda. Genel olarak nem tutma kapasitesi yüksek topraklarda iyi gelişip bol ürün veriyor. Sevdiği toprak türü kumlu, milli ve süzek topraklar. Kireçli topraklardan hoşlanmıyor. Bitkinin üzerinde ne kadar fazla yaprak varsa, o kadar da salkım oluşturacak anlamına geliyor. Döllenmiş çekirdeğin etrafında gelişiyor etli kısmı. Çilek fideleri bir kez dikildiğinde altı yıl meyve verebiliyor. Özellikle yediveren türlerinden yedi ay boyunca ürün alınıyor. Uygun toprak koşulları oluşturulduğunda kış, ilkbahar ve yaz olmak üzere üç kez fide dikimi yapılıyor. Kırmızı renk alan olgunlaşmış meyveler sabahın erken saatlerinde olmak üzere 1-2 gün içinde toplanıp serin bir yere alınıyor. Bu koşullarda meyve yaklaşık sekiz gün muhafaza edilebiliyor. Ancak çilek dayanıksız bir meyve ve çabuk bozuluyor. Satın alırken parlak kırmızı, yeşil saplı ve canlı görünümlü olanlarını seçin ve mümkünse hemen tüketin.



Çilek

Damla Sakızlı Kuzu Incik Kapama



Malzemeler


  • 10 adet Kuzu İncik

  • 3 çorba kaşığı Un

  • 100 gr Tereyağı

  • 400 gr havuç

  • 1 kg patates

  • 1 adet marul

  • 1/2 limon

  • 2 adet damla sakızı

  • 1/2demet dereotu

  • 10 diş sarmısak

  • Tuz, karabiber

  • 1 adet defne yaprağı

Tarif


  • Bir tencerede Tereyağını kızdırıp kuzu incikleri harlı ateşte soteleyin

  • Kuzu inciklerin yüzeyleri hafifçe renk değiştirdiğinde, defne yaprağı, arpacık soğan ve sarmısağı bütün olarak tencereye ilave edin

  • Sotelediğiniz kuzu incikleri, tencerede suyunu çektiği anda un ilave ederek kısa bir süre daha soteleyin

  • Etlerin üzerine yaklaşık 1 parmak geçecek şekilde su ilave edip kaynamaya bırakın

  • Tencereyi ara ara karıştırıp kaynattıktan sonra üstünde oluşan kefi alıp kısık ateşte pişirmeye bırakın

  • Patates ve havuçları düzgün şekilde doğrayıp hazırladıktan sonra kararmamaları için soğuk suyun içinde bekletin

  • Marulun iri yapraklarını alıp tuz ve limon ilave edilmiş kaynar suyun içine blanşe edip buzlu suya alın

  • Etlerin pişmesine yakın havuçları tencereye ekleyin

  • Havuçların pişme süresine yakın iken patatesleri ilave edin

  • 1/2 limonun kabuklarını soyup fileto olarak çıkartın

  • Minik tavla zarı şeklinde doğranmış limonu, damla sakızını, karabiberi ve tuzu ekleyip yemeği lezzetlendirin

  • Pişen incikleri dikkatlice tencereden alıp blanşe edilmiş marul yaprakları ile sarın

  • Hazırladığınız kuzu incikleri, marulların birleşim yeri tencerenin altına gelecek şekilde yerleştirip kısık ateşte 5 dk kadar kaynatın

  • Damla sakızlı kuzu incik kapama piştiğinde taze kıyılmış dereotunu ilave edip 10 dk

  • kadar tencerenin ağzı kapalı olarak dinlendirdikten sonra servise sunabilirsiniz



Damla Sakızlı Kuzu Incik Kapama

Patlıcan



Adana, Tarsus ve İzmir’de^ mayısta gelmeye başlayan patlıcanların yerlileri haziranda çıkar ve kasım sonuna kadar devam eden En makbulleri; renkleri simsiyah ve yumuşak olanlarıdır. Lâcivert ya da morumsu ve ele sert gelen patlıcanlar çekirdekli, acı ve lezzetsiz olurlar. Yüzer gramlarında 27 kalori vardır.



Patlıcan

Parmesan Peynirli Dana Eti



Malzemeler


  • 4 parça dana pirzolası

  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı

  • İnce ince doğranmış 1 küçük kırmızı biber

  • 1 orta boy kıyılmış soğan

  • 1 ince doğranmış kereviz kökü

  • 1 çay kaşığı Sarmısak Sosu

  • 250 ml tavuk suyu

  • 1 yumurta

  • 1 yemek kaşığı domates salçası

  • 1/2 kg soyulmuş domates

  • 1 çay kaşığı toz şeker

  • 1/4 bardak Un

  • 2/3 bardak dolusu ufalanmış bayat ekmek

  • 2 yemek kaşığı tereyağı

  • 1,5 bardak dolusu Mozzarella peyniri

  • 2/3 bardak rendelenmiş Parmesan peyniri

  • Maydonoz,

  • tuz,

  • karabiber,

  • kurutulmuş reyhan yaprağı

Tarif


  • Arasına yağlı kağıt koyduğunuz etleri tokmakla döverek inceltin

  • Zeytinyağını kızdırıp kırmızı biberi, soğanı, kerevizi ve sarmısağı karıştırarak kavurun

  • Suyuyla birilikte domatesi, tavuk suyunu, domates salçasını, maydonozu, toz şekeri, kuru reyhanı, tuz ve karabiberi ekleyin

  • Kapağını kapatıp ara sıra karıştırarak domates sosunuz koyulaşana kadar pişirin

  • Yumurtayı çırpın

  • Pirzolaları önce una, sonra yumurtaya ardından ufalanmış ekmeğe batırıp tereyağında bifteklerinizin her iki yüzü de esmerleşene kadar kızartın

  • Fırını 170°C’de ısıtın

  • Tepsiye dizdiğiniz bifteklere mozzarella peyniri serpin

  • Domates sosunu kaşıkla üzerine yayıp en üste Parmesan peynirini serpin

  • Kalan 1 yemek kaşığı zeytinyağını bifteklerinizin üzerinde gezdirin

  • Et yumuşayıp peynirler altın rengini alana dek 25 dk pişirin



Parmesan Peynirli Dana Eti

Karadeniz Pidesi Hakkında

Ali Bayrak


Karadeniz Pidesi yılardır Giresun/Tirebolu ilçesinin Kültürel bir özelliğidir. Tirebolu’da bundan 50-60 yıl önce Pazar günleri her aile evinde hazırladığı içi Ekmek Fırınlarında sabahtan sıraya girer pidesini yaptırır “Tirebolu Pidesi şimdi meşhur pide denilenlerin aksine hamuru dolgun şekildedir” ve öğleden sonrada hanımlar sinemalara dolarlardı. Bu gelenek zengin fakir bütün ailelerin ortak geleneği idi. Saygılarımla siz bir buyurun TİREBOLU’ya gelin bir pide yiyin.



Karadeniz Pidesi Hakkında

File Kervan Bonfile



Malzemeler


  • 640 gr bonfile

  • 200 gr mantar

  • 100 gr kaşar

  • 300 gr domates

  • 100 gr sivri biber

  • 50 gr sucuk

  • 50 gr çam fıstığı

  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ

  • 2 adet ince ince doğranmış soğan

  • 1 çay kaşığı tuz ve az miktar karabiber

Tarif


  • İlk olarak bonfileleri rulo şeklinde ortadan ikiye yarıp, pişirin

  • Başka bir kapta çam fıstığını hafif kavurup, üzerine ince ince doğranmış soğanı ekleyin

  • Ardından sucuk, mantar ve sivribiberle birlikte kavurmaya devam edin

  • Son olarak domates ilave edip, bir müddet daha pişirin

  • Hazırladığınız karışıma, baharatını da kattıktan sonra,

  • pişmiş bonfilenin üzerine dökün

  • kaşar, domates ve biberle süsleyip fırına verin

  • Kaşar, bonfilelerin üzerinde iyice eriyince çıkartıp servise sunun



File Kervan Bonfile

İskenderun Dönerinin Özellikleri



İskenderun dönerinin diğer dönerlerden ayıran 3 önemli özelliği vardır.


İlk özelliği döner etini hazırlarken içine yöre baharatlarından yapılan sos katılması ve odun ateşinde pişirilmesidir.


İkinci özelliği döner sosudur. Bir çok baharatla harmanlandırdıktan sonra belirli kıvama gelene kadar kaynatılan sos, dönere özel bir lezzet katar.


Üçüncü ve en önemli özelliği yöreye ait olan çekme uzun ekmektir. Mayalı hamurdan yufka tarzında yapılan bu ekmek türü, İskenderun’da uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Bir çeşit lavaş ekmeği olan bu ekmek türü fırında az piştikten sonra işyerlerinde ikiye bölünür ve arası biberlenerek ekmek ısıtıcılarında ya da döner ocaklarında hafif kızartılır.



İskenderun Dönerinin Özellikleri

Esmer Fasulye Soslu Brokolili Biftek



Malzemeler


  • 1 yemek kaşığı kızartma yağı

  • 225 gr ince dilimlenmiş yağsız biftek

  • 225 gr brokoli

  • 115 gr mısır konservesi

  • 3-4 yemek kaşığı su

  • 2 adet çarpraz dilimlenmiş pırasa

  • 227 gr dilimlenmiş konserve kuzu kestanesi

  • Salamura İçin

  • 1 yemek kaşığı mayalanmış esmer fasulye sosu

  • 2 yemek kaşığı soya sosu

  • 2 yemek kaşığı elma sirkes

  • i1 yemek kaşığı ayçiçek yağı

  • 1 çay kaşığı tuz

  • 2 çay kaşığı sarmısak sos

  • 2,5 cm büyüklüğünde soyulup ince ince doğranmış taze zencefil kökü

Tarif


  • Önce salamurayı hazırlayın

  • Mayalanmış fasulye sosunu bir kapta ezerek püre haline getirin

  • Geri kalan malzemeyi de kaba ekleyin

  • Bifteği ince ince dilimleyip, salamuraya koyun

  • Ardından bifteği karıştırıp, salamuraya iyice buladıktan sonra birkaç saat veya bütün gece buzdolabında dinlenmeye bırakın

  • Biftekleri süzüp, salamurayı saklayıp, etleri de kızarttıktan sonra bir tabağa dizin

  • Brokoliyi küçük parçacıklara bölüp, kızgın yağda mısır konservesini, suyu ve brokoliyi de ekleyip karıştırdıktan sonra sebzeler az pişecek şekilde kaynatın

  • Pırasa ve kuzu kestanelerini brokoli karışımına ilave ettikten sonra 1-2 dakika daha karıştırın

  • Daha sonra eti tekrar tavaya alın ve salamurayı üzerine dökün

  • Yüksek ısıda sebzeler pişene dek karıştırın



Esmer Fasulye Soslu Brokolili Biftek

Peynirli Lezzetler

THY Skylife


Yiyecek ve içecek listelerimizde vazgeçilmez saydığımız temel besin maddeleri vardır ki bunlar keşfedildikleri günden beri sofralarımızdaki yerlerini korurlar.


Bunlardan biri de peynirdir… Tarihi o kadar eskiye dayanıyor ki dünyada ilk kez nasıl ve ne zaman üretildiğini gösteren kesin bir bilgi henüz ele geçmemiş.


Araştırmacılar, peynir ile ilgili ilk bilgilere Sümer dönemine ait eserler sayesinde ulaşmışlar. Yapıldığı ilk dönemlerde sadece beslenme ihtiyacını karşıladığı varsayılan peynir, zaman içinde gelişip çeşitlenmiş ve günümüz damak tadının olmazsa olmaz lezzeti haline gelmiş.


İnsanlar tarihin ilk dönemlerinde sıvıları saklamak ya da taşımak için kapları değil, hayvan tulumlarını veya işkembelerini kullanıyorlardı. İhtimal odur ki bir koyun ya da keçi işkembesinde saklanan süt, işkembenin şirden bölümündeki pıhtılaştırıcı özelliğe sahip bir enzim sayesinde yoğunlaştı -ve biraz yumuşak da olsa- tarihin ilk peyniri ortaya çıktı. Zaman içinde kahvaltıdan yemeğe her sofraya yerleşti.


Peynir besleyici ve lezzetli bir besin. Özellikle gelişme çağındaki çocuklar üzerinde son derece önemli faydaları var. Uzun süre saklanabilmesi ve her ortamda zahmetsizce hemen tüketilebilmesi ise cabası. Bu nedenle de peynir, basit bir sabah kahvaltısından görkemli bir ziyafete kadar bütün mönülerde beğeniyle yerini alır. Fransızların fromage, İtalyanların formaggio, İspanyolların queso, Almanların kase, Rus ve Boşnakların sir, Farsların penir, Hintlilerin paneer, Arapların cebn ya da cübn, Yunanlıların tiri, eski Türklerin ağrımşık, akerişimik, sogut, bışlak, irimçik diye adlandırdıkları peynir; Anadolu ve İstanbul sofralarının temel gıdası olma özelliğini günümüzde de sürdürüyor.


Peynir yemekleri denildiğinde sevgili Artun Ünsal’ın Süt Uyuyunca adlı muhteşem eseri akıllara gelir. Bu eserinde Ünsal, peynir hakkında bilinmeyen ya da merak edilen son derece değerli bilgileri paylaşır: “Fransa’nın 243 çeşit peyniri var, bizde ise birkaç çeşit peynir var derler. Halbuki doğru değildir. Özünde sekiz çeşit peynir vardır ve onların varyasyonları vardır. Değişik sütlerden ya da süt karışımlarından yaparsınız, bekletme sürelerini değiştirirsiniz, değişik sürelerde peyniri haşlarsınız, yani moda tabiri ile her birinden bir kombin çıkartırsınız. Özünde sekiz çeşit olan peynirler ise, teleme şeklinde gördüğümüz taze peynirler, yumuşak kabuğu küflü beyaz peynirler, kabuğu yıkanmış peynirler, pıhtısı baskılanmış ama pişirilmemiş peynirler, pıhtısı baskılanmış ve pişirilmiş peynirler, küf damarlı peynirler, yumuşak doğal kabuklu peynirler ve son olarak eritilmiş peynirler olarak sıralanır.”



Peynirli Lezzetler

Islim Kebabı



Malzemeler


  • 200 gr kuzu kol

  • 1 adet patlıcan

Tarif


  • Parça şeklinde doğranmış kuzuları tencerede salçalı sosla pişiriyoruz

  • Uzun dilimler halinde doğranmış patlıcanları kızartıyoruz

  • Kızarmış patlıcanlara pişmiş kuzuları sarıp, tepsiye sıralıyoruz

  • Biraz sos verip fırında 10 dakika tutuyoruz

  • Üzerine içi oyulmuş bir biber ve halka halinde dilimlenmiş domates yerleştirerek servis yapıyoruz



Islim Kebabı

Yufkasız Börek



Hamuru için:


3 yumurta


3 çorba kaşığı yoğurt


1 çay bardağı sıvı yağ


1 çay bardağı süt


1 çay kaşığı tuz


3 çorba kaşığı un


1 paket kabartma tozu


Yarım kilo ıspanak


1 bağ taze soğan


200 gram beyaz peynir


1 soğan


1 çay kaşığı tuz


Yarım çay bardağı zeytinyağı


Yumurtaları sütle birlikte çırpın. Üzerine un, yağ, kabartma tozu, yoğurt ve tuz koyup, homojen bir kıvam alana dek karıştırın. 15 dakika kadar dinlendirin. Ispanağı kıyın, içine rendelenmiş soğanı ve peyniri ilave edin. İnce ince doğradığınız taze soğanın fazla suyunu sıkıp ıspanağın üzerine ekleyin. Tepsiye zeytinyağını gezdirin, her tarafına yayın. Üzerine ıspanaklı karışımı yayıp 200 derecedeki fırında 35 dakika pişirip çıkartın. Dilimleyip servis yapın.



Yufkasız Börek

Waffle



Malzemeler


  • 100 gr margarin

  • 1 su bardağı dolusu un

  • 1 su bardağı süt

  • Yarım çay kaşığı kabartma tozu

  • 3 yumurta

  • Yarım su bardağı tozşeker

  • Yarım çay kaşığı tuz

  • zgarayı yağlamak için sıvıyağ

  • Üzeri için: Pudraşeker

Tarif


  • Margarini eritip soğumaya bırakın.

  • Unu bir kâseye alıp kabartma tozu ile harmanlayın.

  • Sütü ilave edip mikserle çırparak yedirin.

  • Karışıma tozşeker, tuz ve yumurtaları ilave edip mikserle çırpmaya devam edin. Eritilmiş margarini ekleyip çırpın ve hamuru 20 dakika dinlendirin.

  • Waffle ızgarasına bir fırça yardımı ile sıvıyağ sürün.

  • Hamurdan kepçe kepçe alarak ızgaraya dökün.

  • Izgarayı kapatıp 4-5 dakika pişirin.

  • Waffle?ları servis tabağına alıp üzerine pudraşeker serperek dilediğiniz dondurma ile birlikte servis yapın.



Waffle

Sakızlı Sütlaç



1 litre süt


1,5 su bardağı şeker


1 çay bardağı pirinç


2 parça damla sakızı


1,5 çay bardağı pirinç unu


Pirincin üzerine 2 su bardağı su konur, kısık ateşte çekene kadar pişirilir. Tencereye soğuk süt, haşlanmış pirinç, şeker, pirinç unu konur karıştırılır. Sonra ateşe konur. Göz göz olana kadar karıştırarak pişirilir. Ateşten almadan hemen önce dövülmüş sakız katılır. Kaselere paylaştırılır. Soğutulur, servise sunulur.



Sakızlı Sütlaç

Pandispanya



Malzemeler


  • R

  • 90 gr kedi dili

  • 150 gr sütlü çikolata

  • 750 gr karamelli dondurma

  • 150 gr sütlü çikolata

  • 2 çaykaşığı granül kahve

  • Kakao

Tarif


  • Dondurmayı yavaş yavaş ılıtıp, yumuşatın.

  • Soğuğa dayanıklı bir kabın içine ufalanmış kedi dilinin yarısını koyun.

  • Uzerine kahvenin, rendelenmiş çikolatanın ve dondurmanın yarısını katın.

  • Kalan malzemelerle aynı işlemi bir kez daha yineledikten sonra buzluğa koyun.

  • İyice şoğuttuktan sonra üzerine kakao serperek servis yapın



Pandispanya

Domates Çorbası



5 adet domates


1 kaşık salça


2 kaşık un


1 kaşık yağ


8 bardak et ya da tavuk suyu


kaşar peynri rendesi


maydanoz


Domateslerin kabuklarını çıkararak rendeleyin. Bir tencerede yağı eritin, unu katarak yağda çevirin. Üzerine domates salçasını ve domatesleri katarak iyice öldürün. Yavaş yavaş et suyunu ilave edin, tuzunu da ekleyerek 10 dakika kaynatın. Seris kaselerine allın, üzerini kaşar rendesi ve maydanoz koyarak süsleyin.

ML® Domates Çorbası için tıklayın



Domates Çorbası

Çikolata Soslu Muzlu Pasta



Malzemeler


  • 1 adet 2 katlı kakaolu pasta keki

  • 1 paket muzlu puding

  • 2 adet muz

  • çikolata sosu

  • hindistan cevizi

Tarif


  • Pasta kekinin bir katını içine streç serilmiş derin bir kasenin tabanına yerleştirip üzerini sütle ıslatın.

  • Muzlu pudingi üzerindeki tarife göre hazırlayın. (Süt miktarını biraz azaltırsanız daha iyi olur.)

  • Muzları doğrayıp pudinge karıştırın ve bu karışımı kekin üzerine dökün.

  • Kalan keki pudingin üzerine kapatıp tekrar sütle ıslatın.

  • Bu halde bir gece buzdolabında bekletin.

  • Çikolata sosunu üzerindeki tarife göre hazırlayın.

  • Pastayı ters çevirin.

  • Üzerine sostan döküp hindistan cevizi ile süsleyin.



Çikolata Soslu Muzlu Pasta

İnce Diyet Börek



2 yumurta


3 çorba kaşığı yoğurt


1 çay bardağı sıvı yağ


1 paket kabartma tozu


1 çay kaşığı karbonat


Aldığı kadar un


İçi için:


400 gram ıspanak


200 gram kıyma


200 gram lor


1 soğan


Yumurta, sıvı yağ ve yoğurdu karıştırın. Unla harmanladığınız kabartma tozu ve karbonatı ekleyip yumuşak bir hamur yoğurun. İç malzemesi için ise kıymayı soğanla kavurup üzerine irice doğradığınız ıspanağı, lor peynirini ekleyip ocaktan alın. Bu karışım soğurken hamuru unlanmış zeminde ince bir şekilde açın. Şeritler halinde kesin ve içlerine kıymalı ıspanaklı harcı bölüştürün. Kapatın, kenarlarından çekiştirip fırın tepsisine dizin. Üzerine yumurta sarısı sürüp 200 derecedeki fırında pişmeye bırakın.



İnce Diyet Börek

Revani



Malzemeler


  • 6 yumurta

  • 1 su bardağı un

  • 1 su bardağı

  • 2 çorba kaşığı irmik

  • 4,5 su bardağı şeker

  • Limon kabuğu rendesi

  • 2 çorba kaşığı limon suyu

  • 1 çay kaşığı kabartma tozu

Tarif


  • 4 su bardağı şeker, 4 su bardağı su ile kaynatılıp sulu bir şurup yapılır.

  • 1 kaşık limon suyu katılır.

  • Yumurtalar ile yarım bardak şeker, limon kabuğu rendesi çarpılıp koyu yoğurt kıvamına getirilir.

  • Limon suyu konup bir-iki kere daha çarpılır.

  • Kabartma tozu katılmış, elenmiş un ve irmik karışımı ilave edilip karıştırılır.

  • Yağlanmış kalıba veya tepsiye boşaltılıp orta hararetli fırında pişirilir (25- 35 dakika).

  • Daha büyük bir tepsiye alınıp üzerine sıcak şurup dökülür.

  • Kapak kapatılıp hafif ateşte veya fırında çevirerek şurubu çektirilir.

  • Böylece revani, 1,5 misli büyümüş olur.



Revani

Kirazlı Kek



5 adet yumurta


5 kahve fincani toz seker


5 kahve fincani un


1 paket kabartma tozu


1 paket vanilya


1 çay kasigi tarçin


1/2 kahve fincani sivi yag


1/2 kahve fincani ilik su


1 su bardagi çekirdekleri çikartilmis kiraz


Yumurtalari, 5 kahve fincani sekerle iyice çirpin. Içine ilik suyu ve sivi yagi ilave edin. Ardindan kabartma tozunu, vanilyayi ve tarçini ekleyin. Iyice karistirdiktan sonra elenmis unu koyun. Küçük bir kek kalibini yaglayin.


Dibine 1 çorba kasigi toz seker serpip, kirazlari yerlestirin. Üzerine hamuru dökün. Kalibi içi su dolu bir baska kabin içine oturtarak 200 dereceli firinda 1-1,5 saat pisirin. Ilk yarim saatin sonunda kekin üzerini alüminyum folyo ile kaplayin. Kürdan yardimi ile pisip pismedigini kontrol edin. Pisen keki firindan çikartip 1-2 dakika kalibinda bekletin. Ardindan kenarlarini bir biçakla kaliptan ayirip servis tabagina ters çevirin.

ML® Kiraz Reçeli için tıklayın



Kirazlı Kek

Kabak Tatlisi



Malzemeler


  • 1 kg bal kabağı

  • 3 su bardağı toz şeker

Tarif


  • Kabakları doğrayıp geniş bir tencereye dizin.

  • üzerine toz şekeri serpin.

  • Yaklaşık 2 saat bekletin.

  • Bu sürede kabaklar su salacaktır.

  • Önce yüksek ateşte 10 dk daha sonra kısık ateşte 15 dk daha pişirin.

  • Tencerenin kapağı kapalı olsun.

  • Kabaklar yumuşayınca servis tabağına alın.

  • Üzerine dövülmüş ceviz ya da kaymak ile servis yapın.



Kabak Tatlisi

Kuruüzümlü Tavuk Budu



600 gram tavuk budu


1 çorba kaşığı tereyağı


1 limon


1 çorba kaşığı tahin


3 diş sarımsak


2 çorba kaşığı kuru üzüm


3 çorba kaşığı zeytinyağı


Tuz, karabiber, kimyon


Limonun kabuğunu rendeleyin, üzerine suyunu sıkın. Tahin, ezilmiş sarımsak, kuru üzüm, zeytinyağı ve baharat ekleyip karıştırın. Bu karışıma tavukları aktarıp karıştırın, 40 dakika bekletin. Daha sonra fırın tepsisine dizin ve 200 derecede 40 dakika kadar pişirin. İsterseniz ızgarada da pişirebilirsiniz. Servis tabağına aktarıp üzerine tepsideki pişme suyundan gezdirin. Yanında bol salatayla sunun.



Kuruüzümlü Tavuk Budu

Kadayıf Dolması



Malzemeler


  • İSTEĞE GÖRE MİKTARDA TEL KADAYIF

  • YUMURTA

  • CEVİZİÇİ VEYA FINDIKİÇİ

  • KIZARTMAK İÇİN SIVIYAĞ

  • KOYU KIVAMDA HAZIRLANMIŞ ŞERBET

Tarif


  • KADAYIFTAN BİR PARÇA KOPARILIR

  • İÇİNE ARZUYA GÖRE CEVİZ VEYA FINDIKİÇİ KONUR VE DOLMA ŞEKLİNDE SARILIR.

  • BOL YUMURTAYA İYİCE BULANIP KIZGIN YAĞDA KIZARTILIR VE

  • BİR KABA BOLCA KOYDUĞUMUZ SOĞUK ŞERBETE ATILI

  • BİRAZ ÇEKMESİ BEKLENİR VE SERVİS TABAĞINA ALINIR.



Kadayıf Dolması

Biberiyeli Acılı Pirzola



10 kalem pirzola


2 dal biberiye


6 diş sarımsak


1 çorba kaşığı kırmızı acı biber


1 çorba kaşığı sirke


2 çorba kaşığı zeytinyağı


Tuz, karabiber


Pirzolaların üzerine sirke, ezilmiş sarımsak, biberiye ve baharat ekleyip elinizle iyice yedirin. Bu şekilde bir saat bekletebilirsiniz. Et sarımsağı içine iyice çekmeli. Ardından zeytinyağı koyduğunuz tavada iki yüzünü de pişirin. Servis yaparken yanına domates, biberleri nasıl arzu ediyorsanız hazırlayıp ikram edin.



Biberiyeli Acılı Pirzola

Kakaolu Mozaik Pasta



Malzemeler


  • 2 adet yumurta

  • 2 çorba kaşığı kakao

  • 1/2 paket margarin(eritilmiş)

  • 2 çorba kaşığı pudra şekeri

  • 2 paket bisküvi

Tarif


  • Yumurta, şeker, kakao ve margarin karıştırılır.

  • Bisküviler irice kırıklanır.

  • Hepsi karıştırılır.

  • Strecfilm veya nylonun içine sıkıca sarılır.

  • Rulo veya piramid şekli verilebilir.

  • Buzdolabının üst bölmesinde 2-3 saat bekletilir.

  • Dilimlenerek servise hazırlanır.



Kakaolu Mozaik Pasta

Semizotlu Patates Salatası



3 adet patates


5 adet taze soğan


5 dal maydanoz


1 adet közlenmiş kırmızı biber


1 su bardağı semizotu yaprakları


1 adet limon suyu


1 çay bardağı zeytinyağı


Tuz, karabiber


Patatesleri kabuklarıyla haşlayın. Sıcakken kabuklarını soyup küp şeklinde doğrayın. Kırmızı biberi, taze soğanı, maydanozu ve semizotlarını ince ince kıyıp patatesin üzerine ekleyip karıştırın. Üzerine limon suyu, zeytinyağı ve istediğiniz baharatları katıp ılık ya da soğuk servis yapın.



Semizotlu Patates Salatası

Havuçlu Kek



Malzemeler


  • 2 su bardağı havuç(rendelenmiş)

  • 1 ” “ceviz

  • 3 ” ” un

  • 1 ” ” şeker

  • 4 tane yumurta

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 tatlı kaşığı tarçın

Tarif


  • Şeker ve yumurta çırpılır.

  • Diğer malzemeler ilave edilir.

  • 175 derecede pişirilir.

  • Üzerine istenirse krema veya krem şantide sürülebilir.



Havuçlu Kek

Fırında Biber Dolması



300 gr. kıyma


1 çorba kaşığı margarin


3 adet orta boy patlıcan


500 gr. Dolmalık biber


Tuz


Karabiber


1 kahve fincanı kuş üzümü


1 kahve fincanı pirinç


1 kahve fincanı fıstık


2 adet küp doğranmış soğan


2 yumurta


1 kahve fincanı sıvı yağ


Biraz su


Patlıcan ateşte közlenir ince kıyılır, bir kaşık yağla soğan kıyma ateşte kavrulur. Pirinç ilave edilir. Üzüm, fıstık konur karıştırılır bir çay bardağı su konur,hiç suyu kalmayınca ateşten alınır.


Tuz, karabiber, közlenmiş patlıcan ve bir yumurta konup iyice harmanlanır, biberler doldurulur, yumurtaya bulanıp tepsiye dizilir, üzerine sıvı yağ gezdirilir. 1 su bardağı su konur. Fırında biberler kızarana kadar pişirilir.



Fırında Biber Dolması

Cevizli Baklava



Malzemeler


  • şerbeti:

  • 5 su bardağı şeker

  • 3,5 su bardağı su

  • yarım limonun suyu

  • hamuru:

  • 4 su bardağı un

  • 1 su bardağı ılık süt

  • 1 paket kabartma tozu

  • 100g erimiş tereyağı

  • 1 yumurta

  • içi:

  • 250g dövülmüş ceviz

  • ayrıca:

  • 3 paket buğday nişastası (toplam 500g)

  • 150g eritilmiş kızgın tereyağı

Tarif


  • hamur malzemeleri ile poğaça hamuru kıvamında yumuşak bir hamur yapın. bunu 15-20 dinlendirin.

  • Dinlenmiş hamuru 3 eşit parçaya ayırın. her parçadan 16-18 adet cevizden küçük parçalar koparın. 

  • Kopardığınız parçalara elinizle ceviz şekli verin. şekil verdiğiniz her küçük bezeyi merdane ile bir yemek tabağı büyüklüğünde açın.

  • Aralarına bolca nişasta serperek 16 veya 18 parçayı üstüste koyun. (en üsttekine nişasta serpmeyin). böylece 16′lı (veya 18′li) 3 grup elde edin.

  • Yuvarlak bir fırın tepsisini yağlayın. (yuvarlak yoksa dikdörtgen tepsinin içine yuvarlak açtığınız hamuru koyabilirsiniz  16′lı bir grubu alıp merdane ile tepsinin genişliğinde açın. 

  • Bunu tepsiye serip üstüne ceviz içinin yarısını serpin. ikinci grubu da açıp üzerine serin. kalan cevizleri de bunun üzerine serpin. son grubu da açıp en üste serin.

  • Tepsideki yufkaları baklava dilimi şeklinde dilimleyin. üzerine – her yanına değecek biçimde- 150g kızgın tereyağı gezdirin. 200C fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

  • Fırından çıkartıp baklavayı soğutun. şerbet ılık baklava soğukken şerbeti tepsinin üzerine gezdirin. 4-5 saat sonra servis yapın.



Cevizli Baklava

Anasonlu Kurabiye



3 adet yumurta


1 paket margarin


1 su bardağı pudra şekeri


1 paket kabartma tozu


1 çorba kaşığı anason


alabildiği kadar un


Üzeriİçin;


1 yumurta akı


1 çorba kaşığı susam


Susam yağsız olarak kavrulur. Yumurtanın birinin akı ayrılır, diğer kalan malzemeyle yumuşak bir hamur yapılır, 20 dakika dinlendirilir, merdaneyle açılır, kurabite kalıbıyla kesilir, fırın tapsisine dizilir, üzerine yumurta akı sürülür, susam serpilir, önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dakika pişirilir.



Anasonlu Kurabiye

Tavuklu Türlü Firinda



Malzemeler


  • Patlican

  • Kabak

  • Patates

  • 1 kutu garnitür bezelye ve havuc karisimi

  • Tavuk gögsü

  • Baharat, tuz

  • Salca,siviyag

  • Kasar rendesi

Tarif


  • Tavukgösü soganla birlikte sotelenir

  • Sarimsaklarda ilave edilir 5 dakika pisirilir kenara alinir,

  • Patlicanlar ve kabaklar alacali soyulup küp küp dogranir,

  • Pataeslerde küp küp dogranir hepsi tuzlu suyun icinde birazbekletilir.

  • Ocaga siviyag alinir sebzeler kurulanip kizartilir

  • Havucla bezelye sotelenen tavukgögsüde ilave edilerek hepsi yavasca harmanlanir borcama alinir

  • Üzerine salcali su yapilip dökülür kasar rendeside ilave edilerek 200 derceli firinda pisirilir.

  • AFIYET OLSUN



Tavuklu Türlü Firinda

İÇLİ KÖFTE



Malzeme:


1 kilo ince bulgur


500 gr. kıyma


1 küçük soğan


3 kaşık sıvı yağ


300 gr. çiğ köftelik kıyma


tuz


karabiber


1 çorba kaşığı kırmızı biber


Yapılışı:


Bir tavaya yağ, 500 gr kıyma konup kavrulur. Yarım bardak su ilave edilip pişirilir. Karabiber ve tuz serpip ateşten alınır.


Bulgura pul biber, tuz, kıyma, dörde bölünmüş soğan konup su yardımı ile yoğrulur. Su gerektikçe alıp kuvvetli yoğurun. Tutmasından korkuluyorsa 1 tatlı kaşığı un konur. Soğan parçaları içinden çıkartılır. İyice yoğrulunca yumurta büyüklüğünde parçalara ayrılır. Elle yuarlayıp içine parmağı koyup incecik açılır. İçden koyup dikkatli şekilde kapatılır. Kızgın yağda her tarafı pembeleşinceye kadar kızartılır.



İÇLİ KÖFTE

Gül Tatlisi 1



Malzemeler


  • 250 gr.margarin

  • 1 su .b. siviyag

  • yarim s.b.yogurt

  • 1 su bardagi irmik

  • 1 tane yumurta

  • 1 su bardagi un

  • 1 corba k.sirke

  • 1 paket vanilya

  • 1 paket kabartma tozu

  • bir tutam tuz

  • SERBETI ICIN:

  • 4 s.b.seker

  • 4 s.b.su

  • ca

  • ceyrek limon suyu

Tarif


  • Margarin eritilir sogmaya birakilir

  • Bir kabin icerisine tüm malzemeler alinir

  • En son margarin ilave edilir pürüsüz bir hamur elde edilene kadar yogrulur

  • Yarim saat dinlendirilir.

  • Dinlenen hamurdan ceviz büyüklügünde bezeler alinir

  • ve elinizle acilir karsilikli dört tarafina cizigler atilir

  • Resimdeki gibi önce karsilikli iki tarafi sonra diger iki tarafi birlestirilir

  • Gül sekli kendiliginden ortaya cikacaktir

  • Isterseniz ortalarina findik koyabilirsiniz

  • Tepsiye dizilip 180 derecede üzeri kizarana kadar pisirin.

  • Serbet icin su ve sekeri ocaga alin

  • Yaklasik 10 dakika kaynatin ceyrek limon suyunu ilave edip ocaktan alin

  • Soguyan tatliya dökün



Gül Tatlisi 1

Gül Kokulu Kurabiyeler



2 yumurtanın akı


1 su bardağı şeker


1 limon kabuğu rendesi


1 çay kaşığı tarçın


1 çay kaşığı vanilya


2 su bardağı un


100 gram tereyağı


3 çorba kaşığı gül suyu


Üzeri için:


1 çay bardağı ezilmiş yeşil fıstık


10 adet kayısı


İç harcı için kayısıları ve fıstığı robotta çekip karıştırın. Derin bir kabın içinde şekeri ve limon kabuğunu karıştırın. Üzerine yumurta akını, tarçını, vanilyayı ve unu ekleyip yumuşak bir hamur yapın. Hamuru açıp yuvarlak şeklinde kalıplar kesin. Üzerine kayısılı iç malzemeden sürün. Ortadan katlayıp gül şekli verin. Yağlı kâğıdı bir tepsiyse dizip üzerine kaşıkla yerleştirin. 200 derecedeki fırında 10 dakika kadar pişmeye bırakın. Fırından alıp ortasına gül suyundan bir miktar döküp soğumaya bırakın. Servis tabağına gül yapraklarıyla dizip, süsleyip servis yapın.



Gül Kokulu Kurabiyeler

Kayısı Dolması (Malatya)



12 adet kuru kayısı


1 çay bardağı pirinç


1 küçük soğan


Yarım demet maydanoz


1 çay bardağı zeytinyağı


Tuz, karabiber


Kayısıları akşamdan suya koyup bekletin. Daha sonra bir tencerenin içinde rendelenmiş soğanları ve pirinçleri zeytinyağında kavurun. Üzerine baharatları ve kıyılmış maydanozları ekleyip karıştırın. 5 dakika kadar kavurup kayısıların içine doldurup tencereye dizin. Üzerine de kayısıları beklettiğiniz sudan bir miktar döküp kapağı kapalı bir şekilde 20 dakika kadar pişirin. Ilık ya da soğuk olarak servis yapın.



Kayısı Dolması (Malatya)

Peynirli Nisastali Pogaca Tarifi



Malzemeler


  • 1 bardak süt

  • 1/2 bardak ılık su

  • 1 bardak sıvı yağ

  • 1 yumurta (sarısı üzerine)

  • 1tane maya

  • 1/2 margarin (arasına sürmek için)

  • Nisasta (açmak için)

  • Aldığı kadar un

  • Beyaz Peynir

  • Az miktarda tuz

Tarif


  • Süt,sivi yag, su,yumurta aki tuz ,maya bir kaba alinir maya eritilir

  • Un yavsa yavas ilave edilir aldigi kadar kulak memesi yumusakliginda hamur yogrulur ve mayalandirilir yaklasik 1 saat

  • Hamur 12 esit parcaya bölünür ve 6 li iki gurup yapilir

  • Margarin eritilir her beze nisasta ile yemek tabagi büyüklügünde acilir aralarina eritilen margarin sürülür en üste sürmeyin ben dalginlikla sürmüsüm acarken cok zorlandim

  • Sonra ücgenler kesilir resimdeki gibi ,aralarina peynir konulur ve rulo seklinde sarilip tepsiye dizilir

  • Üzerine yumurta sarisi sürüp cörek otu susam serpilir tepsidede yine yarim saat tepsi mayasini beklemeyi unutmayin DAHA IYI SONUC ALIRSINIZ

  • VE ÜZERI KIZARANA KADAR PISIRIN

  • AFIYET OLSUN



Peynirli Nisastali Pogaca Tarifi

Künefe



Malzemeler


  • 250 gr tel kadayıf

  • 75 gr tereyağı

  • 150 gr dil peyniri

  • Şerbeti için

  • 1.5 su bardağı toz şeker

  • 1.5 su bardağı su

  • Servis için

  • Kaymak veya vanilyalı dondurma

  • Toz Antep fıstığı

Tarif


  • Yapışmaz yüzeyli tava ya da künefe kaplarını tereyağı ile yağlayın.

  • İçlerine tel kadayıfları yerleştirin.

  • Dil peynirini ince dilimleyip kadayıfların üzerine serpiştirin. Tereyağını küçük küp doğrayarak peynirlerin üzerine ilave edin. Üzerlerini tekrar tel kadayıf ile kapatın.

  • 170 dereceye ayarlı fırında her iki tarafı da kızarıncaya kadar pişirin.

  • Şerbeti için su ile şekeri kaynatın.

  • Künefe ılıkken sıcak şerbeti üzerine dökün.

  • Toz Antep fıstığı serpip, kaymak veya vanilyalı dondurma ile servis yapın.



Künefe

Kayısılı Pasta (Malatya)



5 çorba kaşığı şeker


10 çorba kaşığı irmik


3 çorba kaşığı Hindistancevizi


1 litre süt


1 paket vanilya


Meyveleri için:


20 adet kuru kayısı


1 çay bardağı böğürtlen


1 çorba kaşığı nişasta


Yarım çay bardağı su


2 çorba kaşığı şeker


Üzeri için:


15 adet ayva çekirdeği


Badem, ceviz, kayısı çekirdeği ve kuru kayısı


Öncelikle sütü tencereye döküp içine şekeri, irmiği ekleyip karıştırarak kaynatın. Göbek atıncaya kadar kaynatın ve içine hemen Hindistan cevizi ekleyip ocaktan alın. İçine doğranmış kuru kayısıları, istenirse böğürtlenleri döküp karıştırın. Ayva çekirdeklerinin olduğu suyun jöle gibi olmasını bekleyip bu jöleyi bir kabın dibine yerleştirin. Üzerine cevizi, kayısıları ve bademleri düzenli şekilde dizin. Üzerine kayısılı muhallebiyi döküp buzdolabında soğumaya bırakın. Servis tabağına ters çevirip yanında kuru kayısıları dizip servis yapın.



Kayısılı Pasta (Malatya)

Mikrodalgada Browni



Malzemeler


  • 2 yumurta

  • 1 su bardaı sıvı yağ

  • 1 su bardağı süt

  • 1,5 su bardağı un

  • 1,5 su bardaı şeker

  • 4 yemek kaşığı kakao

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 paket vanilya

  • ceviz

Tarif


  • önce yumurta ve şekeri çırpalım

  • daha sonra kakao süt sıvı yağ ve vanilyayı ekleyi tekrar çırpalım

  • bu karışımdan bir su bardağı ayıralım

  • kalan malzemeyide karıştırma kabına koyarak çırpalım

  • yağlanmış borcama dökelim en yüksek ayarda 7 dakika pişirelim yeterli gelmezse sadece 2 dakika daha uzatalım

  • eğer olmamış olursa iki dakika daha uzatın yeterli

  • fırından çıkan sıcak kekin üzerine ayırdığımız karışımı dökelim



Mikrodalgada Browni

Kayısılı Börek (Malatya)



2 yumurta


3 çorba kaşığı yoğurt


1 çay kaşığı karbonat


1 çay kaşığı kabartma tozu


1 çay bardağı sıvı yağ


1 çay kaşığı tuz


1 çorba kaşığı limon suyu


2,5 su bardağı un


İçi için:


200 gram ceviz içi


1 çay bardağı sıvı yağ


20 adet kuru kayısı


1 tutam tarçın


Hamuru yoğurmak için yumurtaların bir tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırıp kalanını kabın içine alın. Limon suyu ve karbonatı köpürtün, yoğurdun içine dökün. Sıvı yağ, yoğurt, tuz, kabartma tozu ve unu yumurtayla yoğurmaya başlayın. Yumuşak bir hamur olacaktır. 5 dakika kadar dinlendirin. Bu hamuru unlanmış zeminde açıp iki parça haline getirin. Bir parçasını tepsiye yerleştirin ve üzerine de cevizi, tahini, ince doğranmış kuru kayısıları, sıvı yağı ve tarçını karıştırıp sürün. Diğer hamuru üzerine yerleştirip yumurta sarısını sürün. İstenirse susam da serpilebilir. 190 derecedeki fırında 30 dakika pişmeye bırakın. Çıkınca sıcak olarak ikram edin.



Kayısılı Börek (Malatya)